CHP Genel Lideri ve Millet İttifakı’nın 14-28 Mayıs seçimlerindeki Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, seçim sonuçları, ittifak üyesi Zafer Partisi ve “Para alan gazeteciler” ile ilgili açıklamalarda bulundu.
T24’te yer alan haberde, Sarsıntı bölgesinde oylarını artırdıklarını lakin bu sonuçların kendilerini tatmin etmediğini de söz eden Kılıçdaroğlu, “Oyu düşen parti AK Parti, fakat tartışılan parti CHP oldu. Bizim oyumuz yükseldi, fakat buna karşın beklediğimiz sonucu alamadık. Beklediğimiz sonucu alabilseydik tartışmalar farklı istikamete evrilecekti” tabirlerini kullandı.
Kılıçdaroğlu, 14 Mayıs seçimlerinden sonra Zafer Partisi Genel Lideri Ümit Özdağ’ın ortalarında yapıldığını belirttiği protokol ile ilgili olarak da “Herhangi bir protokolde yer almayacak tek şey MİT Başkanlığıdır” dedi.
Yeni Şafak gazetesinin seçim sürecinde yaptığı Facebook harcamalarıyla ilgili Kılıçdaroğlu, “Acı olanı Yeni Şafak gazetesinin direkt doğruya Erdoğan’dan yana tutum alıp, benimle ilgili geçersiz görüntüler üreterek, bunu Facebook hesaplarında paylaşmasıydı. Biz ‘3 milyon lira para harcadı’ dediğimizde Yeni Şafak gazetesi ‘Biz 3 milyon değil, 5 milyon para harcadık’ dedi. Bu bile sorgulanmadı. Bu paraları kamu bankalarının verdikleri ilanlardan mı sağladılar? Tüyü bitmemiş yetimin hakkını yiyenler, haram sofralarından beslenenler bu millete “din iman” satıyorlar… Devlette çürüme başlayınca, çürümenin birçok alana sirayet ettiğini görüyoruz. Çürümenin devletle birlikte sivil toplumu da etkilediğini görüyoruz. Yeni Şafak gazetesine hangi gazete dernekleri reaksiyon gösterdi hakikaten merak ediyorum…” kelamlarını sarf etti.
Duruma Kılıçdaroğlu bu sözlerle reaksiyon gösterirken Odatv, CHP’nin 367 milyon TL reklam bütçesinden Facebook’a reklam vermediğini ortaya çıkardı. Facebook, ‘Kandil – CHP ilişkisi’ kara propagandasına teslim edildi.
İLGİLİ HABER: Odatv CHP parasının takibini bırakmıyor… Facebook detayına inanamayacaksınız… Tuncay Özkan’ın ağzını bıçak açmıyor
İLGİLİ HABER: İnternet sitelerine verilmedi, Facebook’a da harcanmadı… Ee nerede reklam paraları… CHP idaresi suspus
“BEŞLİ ÇETEYE ÇALIŞAN GAZETECİLERİ AÇIKLAMAM”
CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, belediye liderleri ile yaptığı toplantıda “Bizim parti içinde konuştuğumuz şeylerin bir kısmı tabi ki ortamızda kalmalıdır. Lakin köşe muharrirleri üzerinden parti içi problemler tartıştırılıyor. Ben kimin nereden ne kadar maaş aldığını güzel biliyorum” tabirlerinde bulunmuştu. Kılıçdaroğlu’nun bu tabirleri medyada hayli reaksiyon alırken başta Odatv olmak üzere birçok gazeteci “açıklama” davetinde bulundu.
İLGİLİ HABER: Kılıçdaroğlu’na sesleniyoruz: Açıklayın artık bu gazetecileri
İLGİLİ HABER: Para alan gazeteciler argümanı büyüyor : 28 Mayıs ile 29 Mayıs ortasında ne değişti
İLGİLİ HABER: Türk Savunma Teşkilatı CHP’den para alan gazeteciler savını ortaya attı… Hepsine açtık, sorduk… Kimler sonlandı, kimler cevap vermedi, kimler kabul etti
Bu davetler üzerine Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet muharriri Murat Ağırel ile yaptığı telefon görüşmesinde Odatv’nin CHP’den para alan gazeteciler haberi konusunda, “Odatv’nin geliri nereden onu sorun? Odatv’den Barışlar niçin ayrıldı? Müyesser Yıldız niçin ayrıldı? Ben de biliyorum siz de biliyorsunuz. Evvelden Odatv’yi izlerdim bakardım yaklaşık 6 aydır siteyi bile açmıyorum. Zira güvenmiyorum yani güvenmiyorum” dedi.
Soner Yalçın’ın İmtiyaz Sahibi olduğu Odatv, Kılıçdaroğlu’na “Uğradığımız iftiraya Odatv olarak karşılığımız var: Hodri meydan! Soru sormayı bırak evrak açıkla.” karşılığını verirken CHP başkanı o gazetecileri açıklamayacağını T24’te yeniledi.
İLGİLİ HABER: Odatv’yi satın alamayan Kılıçdaroğlu Odatv’ye çamur attı… Hodri meydan soru sormayı bırak doküman açıkla… FETÖ – AKP maliyecilerinden sonra sen de hesap uzmanı olarak gel incele
T24 muhabirinin, “Medya tartışmaları seçim sürecinde de devamında da birçok farklı başlıkla sürdü. En çok tartışılan başlıklardan biri de ‘Beşli Çete’ diye nitelendirdiğiniz holdinglere çalışan gazeteciler olduğunu söylemenizdi. Bu isimleri açıklayacak mısınız?” sorusuna ise Kılıçdaroğlu şu karşılığı verdi:
“Hayır, onlar kendilerini pek güzel biliyorlar… Aslında medya dünyası da bunu çok uygun biliyor. Bu ülkede saygın gazeteciler var. Bana yönelik tenkit cephesini büyütmek için birtakım saygın gazetecileri de benim eleştirilerime muhatap etmek istediler. Ben onları aradım ve onlarla ilgili hiçbir kuşkumuz olmadığını kendilerine söz ettim. Kalemini, inandığı dünya görüşü doğrultusunda, etik pahalar çerçevesinde kullanan, bana da yönelik tenkit yapan herkese hürmetim var. Gerçek manada gazetecilik yapan herkesin bunu bilmesini isterim.”
