“Öngörülerimin gerçek çıkmasından usandım” başlığıyla bir açıklama yapan Cübbeli Ahmet’in amacında Saadet Partisi vardı.
Saadet’in Kılıçdaroğlu’nu aday yaptırma uğraşının İran kaynaklı olduğunu söylediğini söz eden Cübbeli Ahmet şu sözlere yer verdi:
“Bazıları abartılı bulmuştu. Halbuki bütün problem Türk askerinin Suriye’den çekilip orada İran’ın da art planda birlikte olduğu Tel Aviv hükümetinin bir Siyonistan kurma uğraşıdır. Allah şerlerinden koruma eylesin ve bu başın seçimi kazanması hâlinde devletimizin ne kadar ziyan zevâle uğrayacağını bu milletin anlamasını nasîb eylesin.
Amerikan uşağı Marksist-Leninist Pkk ve Pyd’nin Suriye’deki birçok bölgeyi işgal etmesine ses çıkarmayan İran Şîâ’sı Ehli Sünnet olan Müslüman Türk askerini tehdit olarak görüyor. Halbuki Türk askeri orada insanların güvenliğini ve huzûrunu temin eden tek ögedir.
“HEPSİNE KAFİR DİYEN…”
Artık her şey açıkça ortaya çıkmışken hâlâ İran’ı İslam Cumhuriyeti olarak görenlere şaşılır! 100 binden fazla Sahâbe’nin hepsine kâfir diyen, Ebû Bekr ve Ömer Efendilerimize bedduâ okuyan, Âişe annemize iftirâ eden, Kur‘ân’ımıza eksik diyen, namazı üçe indiren ve Muharrem ayı dışında Ramazân-ı Şerîf diye bir kutsalı olmayan İran Şîâ’sının Müslüman Türk askerinden rahatsız olması yadırganacak bir şey değildir. Zira onlarla bizim dînimiz bir değildir.
“EN BÜYÜK TEHLİKELER”
Şaşılacak en önemli şey ise “Millî Görüş” ismini istismâr eden Saadetçilerin saadetsizliği ve Türk askerine düşman olan bu rejimle kurdukları sıkı alakadır. Artık Saadeti ve onun içinde bulunduğu hizibleri desteklemenin dînimiz ve vatanımız için ne büyük tehlikeler arz edeceğini düşünmeden rey verenlerin dünyâda ve âhirette ne büyük hüsrâna düşecekleri îzâha muhtâc değildir. Büyük Rabbimiz bu bâtılları tanıma konusunda necib milletimize ferâset ihsân eylesin. Âmîn!
Odatv.com